Kitap Tavsiyesi 3: Zülfü Livaneli-Huzursuzluk

Ele aldığı konular ve anlatım tarzıyla severek okuduğum ve tavsiye ettiğim bir yazar Zülfü Livaneli. Eminim siz de onun en az bir kitabına ya da bir yazısına denk gelmişsinizdir. Benim en sevdiğim özelliği anlatım tarzının sadeliği. Hemen her kitabında aynı sadelikle karşılıyor bizi. Bu yüzden konu ne olursa olsun sıkılmadan okunuyor kitapları. İşte ‘Huzursuzluk’  da böyle bir kitap. Son derece güncel bir konu olan IŞİD’i ve çok eskilere dayanan yezidi topluluğunu ele alan bu kitapta, kendi adıma konuşmak gerekirse bilmediğim çok şeyi öğrenip yanlış bildiklerimi de düzeltme fırsatım oldu. Yezidiler diye bahsedilen ama aslında adı Ezidiler olan bu topluluk yıllarca çok yanlış tanınıp dışlanmış. Defalarca soykırıma uğramış. Bunun nedeni ise onların şeytana taptıklarını düşünmeleri. Kitabı okuyunca bunun ne kadar çarpıtılmış ve yanlış anlaşılmış bir durum olduğunu anlayacaksınız.

Kitapta anlatılan olayı kısaca özetlemek gerekirse; İstanbul’da büyük bir şirkette gazeteci olarak çalışan ama aslen Mardin’li olan kahramanımız çocukluk arkadaşının öldürüldüğünü öğrenip hem haber yapmak hem de neler olduğunu detaylıca öğrenebilmek için Mardin’e gider. Eski arkadaşlarıyla tekrar buluşup olayı aydınlatmaya çalışır. Bunu yaparken bize Mardin’i, oranın yaşam tarzını, konuşma şeklini bir Mardin’li gözüyle anlatıyor. İnsanlarla konuşup olayın aslını öğrenmeye çalışırken, arkadaşının ölüm sebebinin IŞİD’den kaçıp Mardin’deki mülteci kamplarında yaşamaya çalışan Melek isimli Ezidi bir kız olduğunu öğrenir ve işler daha da sarpa sarar. Bu işin aslını ve nedenini öğrenmek artık gazetecilikten daha çok insani yanını zorluyor kahramanımızın. Daha sonra kamplara gidip oradaki insanlarla konuşur ve biz de kitabın bu bölümünde aslında Ezidi topluluğunun ne olduğunu, Ezidi kadın ve çocukların neler yaşadığını öğreniyoruz. Bu Ezidi kızı araştırmak için mülteci kamplarına giden kahramanımız oralarda olan olayların gerçekliğini, oradaki insanların ne şartlarda yaşamaya çalıştığını, her gün gazete ve televizyon haberlerinde gördüklerimizden çok daha acıklı ve insanlık dışı olduğunu gösteriyor okuyucuya.

Bilmeden dışladığımızı, öğrenmekten kaçıp sadece yargıladığımızı, asılsız batıl inançlara kapılıp insana insanca davranamadığımızı yüzümüze vuran şahane bir eser.

Genel olarak ağır ve sarsıcı bir konusu olmasına rağmen son derece akıcı olan bu kitabı okumanızı ısrarla öneriyorum. Keyifli okumalar… :)

                                                                                       YESENYA